HAVZA KAPLICA SULARININ ÖZELLİKLERİ
TURİZM Termal turizm Havza'da turizm faaliyetlerinin büyük bir bölümü termal turizme dayanmaktadır.Kaplıcalar yaklaşık 2000 yıldan beri kullanılan tarihi sağlık merkezleridir.
Şifalı suları bulunan ilçeye eski çağlardan beri bazı hastalıkların tedavisinde yaradığı için çevreden hatta bütün Anadolu'dan çok sayıda insan gelmektedir.
Diğer bir deyişle Havza'da daha çok sağlık, dinlenme ve temizliğe dayalı turizm söz konusudur.
HAVZA KAPLICA SULARININ ÖZELLİKLERİ
Kaplıcaların suları Arsenik, Çelik, Bikarbonat, Radyoaktivite ihtiva eder.
Arseniğin tesiri:
Her nevi kan ve cilt hastalıklarında, asabi emrazlarda, malarya tedavisinde ve bünyeyi takviye etmekte faydası vardır.
Çeliğin tesiri:
Yıkanmak ve içmek suretiyle kadın hastalıklarında, asabi hazım bozukluklarında ve kronik bronşitte başarılı sonuçlar verir.
Silisin tesiri:
İçme suyu olarak kullanıldığında hazım kolaylığı sağlar.
Bikarbonatın tesiri:
İçme kürlerinde kullanılır.
Her nevi mide rahatsızlıklarında iyi etkileri görülür.
Radyoaktivitenin tesiri:
Romatizma ve böbrek hastalıkları, kadın hastalıkları, nefes yolu nezleleri, mide, bağırsak, fakrüddem ve benzer rahatsızlıklarda tesiri görülür.
Yukarıda belirtilen maddeleri ihtiva eden kaplıca suları H A3 O4 halinde litrede 0.00008742 gramdır.
Bu rakam az görülse de Avrupa'daki çeşitli arsenikli sulardan çok daha faydalıdır.
HAMAMLAR BANYOLAR VE ÖZELLİKLERİ
Havza'nın içerisinde Samsun-Ankara yoluna 1 Km uzaklıkta bir tepenin eteğinde beş kaplıca bulunmaktadır.
Bu kaplıcaların üçü eski tarihlerde yapılmış;
Aslanağzı-Kızgözü, Şifa ve Maarif hamamları; diğer iki tanesi sonradan yapılmış modern Türk hamamı, Lokman Hekim hamamıdır.
En son yapılan havzanında eski adı olan ANCERE otel ve kaplıcası vardır
TARİH TURİZMİ
Havza çok kıymetli stratejik bir bölgede kurulmuştur.
İç Anadolu'yu Karadeniz bölgesine bağlayan, kara ve demiryolu ilçeden geçer.
Kuruluşunun ilk yıllarında yaptırılan medrese ve camiler, kaplıca hamamları günümüzde tarihi özelliklerini koruyarak halen hizmet vermektedirler.
Ayrıca Kurtuluş savaşı başlangıcında Atatürk'ün ilçede ikamet etmesi nedeniyle zamanın bina ve yerleşim alanları günümüzde halen muhafaza edilmektedir.
İlçede günümüzde var olan en önemli tarihi eserlerin başlıcaları şunlardır:
Tarihi Kaplıca Hamamları
Büyük Hamam (Kızgözü-Aslanağzı):
Çeşitli eserlerden hamamın Romalılar tarafından yapılmış olduğu anlaşılmış, yapılış tarzı bakımından (Yalkız Darz Mimarisi) Selçuklu eserlerine benzemektedir.
Vakıf kayıtlarına göre hicri 655 (m.1256) yılında Selçuklu sultanı II. Mesut tarafından inşa edildiği yazılıdır.
Hamamın Şadi Paşa tarafından vakfedildiği bilinmektedir.
Dış ve iç yapısı bakımından çok gösterişli ve zarif olmayan hamamın üstünde bir büyük kubbe ve iki küçük kubbe mevcut olup, içinde altı köşeli büyük, dört köşeli küçük bir havuz bulunmakta, altı kurna ve halvetten meydana gelmektedir.
Hamamın Aslanağzı denilen büyük kurnasının sağında bir sütun bulunmakta, buraya Kız Gözü denilmektedir.
Hikâyesi şöyle rivayet olunmaktadır;
Zamanında üç güzel genç kız hamamda yıkanırken zorbalar tarafından baskın yapılır.
Bu kötü niyetli insanlar karşısında çaresiz kalan kızlar, feryat ederek Allah'a yalvarırlar:
-Yarabbi bizi ya kuş yap ya da taş... bu insanlara teslim etme.
Duaları kabul olur ve iki kız, kuş olup uçar, diğeri ise taş kesilir banyonun köşesinde yaşlı bir heykel gibi kalır.
Sütun üzerindeki oluğa, kızın gözleri olarak kabul edilen oyuklardan akan su damlacıkları bu kızcağızın göz yaşları diye nitelendirilmektedir.
Günümüzde halen damlamaya devam etmekte olan bu su damlacıklarının oluşumu ise, toplanan su buharının özel bir sistemle su haline dönüştürülerek köşelerden banyoya damlaması şeklinde yorumlanmaktadır.
Küçük Hamam:
Büyük hamamın bitişiğinde bulunur.
Büyük hamama yapı bakımından hiç benzemez. 1429 ylında Yörgüç (Yangıç) Paşazade Mustafa Bey tarafından erkeklerin yıkanması için yaptırılmış ve 1436 tarihinde vakfedilmiştir.
Maarif Hamamı:
1890 tarihinde II. Abdülhamid'in son Dahiliye Nazırı Mazmun Paşazade Memduh Paşa Sivas valisi iken hamamı inşa ettirmiştir.
Mustafa Kemal Paşa'nın Havza karargahı
1900'ün ilk yıllarında yapıldığı zannedilen üç katlı bir binadır.
Mesudiye Oteli adıyla hizmet vermekte iken Mustafa Kemal Paşa'nın 25 Mayıs 1919 tarihinde Havza'ya teşrifleriyle birlikte zamanın kaymakamı Fahri Bey tarafından kendisinin ikametine tahsis edilmiştir.
25 Mayıs - 13 Haziran 1919 tarihleri arasında çalışmalarını yürüttüğü bu binanın odası eşyalarıyla birlikte muhafaza edilerek Gazi Odası adı altında ziyaretçilere açık tutulmuştur.
İmarethane (Aşevi)
İmaret mahallesinde, kaplıcaların batısında bulunan imaret binası miladi 1429 yılında II. Murat zamanında Amasya Valisi Yörgüç Paşazade Mustafa Bey tarafından yaptırılmıştır.
Bu binanın duvarında bir taş üzerine işlenmiş Latince bir söz vardır.
Bu sözün tercümesi şöyledir.
Havza kaplıcalarında seneyi, mütaki ve vakur bir tarzda geçirdikten sonra şimdi, iyi sıhhatte olarak, hak ettiği için tanrı Asklepios hazretlerine ve menfaatlerine şükranlarımı sunarım.
Taşrada muvakkaten oturmasına rağmen bana bu suyu tavsiye eden baş rahip Xandras'a ve herkesin dostu olan Silius Lipidus'a teşekkür ederim.
Ben Piso, kurtulmuş olarak latif vatanıma dönüyorum, ailemin şükranı ebediyyen yaşasın.
( GEZİLERE ARAÇ TEMİN EDİLİR )
Eğer Beğendiyseniz Bizi Takip Etmeyi Unutmayın! Esen kalın..